27 Ağustos 2011 Cumartesi

DIYdık DIYmadık DEMEYİN



Apartmada doğalgaza geçiş sancısı var. Alt katımız kalorifer dairesi. Hummalı bir inşaatın içindeyiz. Bayram temizliğini bırakın, toz alsam yazık. Hal böyle olunca; öğleden beri aslında kitap okumak amacıyla girdiğim oturma odasında, bilgisayarımı görüp blog başına çöreklenmiş vaziyetteyim. Önce kendi arkadaşlarıma bir baktım. Sonra onların arkadaşlarına gittim. En sonunda da arada bir baktığım yabancı bloglardan birinin arkadaşlarının arkadaşlarından birinde buldum kendimi:) Kadın herşeyler yapmış: Örgü, dantel, takı, keçe... Takı işini pek bir boşladığımı düşündüm. Sonra daha geçenlerde yapmaya başladığım bir DIY projesi aklıma geldi, onca bloğu gezip dolaşmanın da verdiği şevkle sizlerle pylaşmak istedim.

Aşağıdaki ütüsüz ve kolsuz tunik, bir kaç sene önce mayo üstüne giymek için aldığım bir pazar mahsülüdür. Hiiiç giymedim. Giymeye teşebbüs bile etmedim. Bürümcükler suyu görünce daralıyor ya, mayonun üstünde her tarafıma yapışan bir şey olsun istemedim. Peki ne demeye aldım? Pazar psikolojisi!
Tuniğin kollarını çıkardım, uzunlamasına 3 parmak eninde kestim, temiz dikişle uzun şeritler elde ettim.

Dört tanesinden saç örgüsü yaptım:




Başlangıcını görmek isteyenler aşağıya bakabilirler:



İki koldan 2 bileklik, 1 boyunluk çıktı. Aslında ben upuzun 2 parça ördüm, biri boyunluk oldu, diğerini ikiye kesip 2 bileklik yaptım. Kestiğim yerleri ve başlangıç noktalarını kumaştan birer dikdörtgen parça daha keserek temizledim. Şimdi oralara gizli ilik düğme dikmek istiyorum. Saç örgünün üstüne kahverengi pullar ve mavi kahve boncuklarla gelişi güzel işlemeler yaptım. Ben şimdiden beğendim. Tek sorun, kendi giyim-kuşam tarzıma bu takımı nasıl uyduracağım? Galiba en garantili kullanım, benim için elbette, beyaz gömlek içidir. Bakalım bitince görüntüler, sizlerle de paylaşırım artık.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder